İş İngilizcesi: Başarılı Toplantılar İçin 14 Deyim

İş İngilizcesi Toplantılarında Deyimlerin Önemi

İş dünyasında İngilizce konuşmak, küresel bağlantılar kurmanın ve kariyerinizde ilerlemenin anahtarıdır. Özellikle iş toplantıları, hızlı düşünme ve doğru ifadeleri kullanma becerisi gerektirir. Bu tür ortamlarda, deyimler (idioms) iletişimi daha akıcı, doğal ve etkili hale getirir. Deyimleri doğru kullanmak, hem profesyonelliğinizi gösterir hem de karşınızdaki kişiyi daha iyi anladığınızı kanıtlar.

Bu yazıda, İngilizce iş toplantılarında sıkça karşılaştığınız veya kullanabileceğiniz 15 önemli deyimi ve anlamlarını bulacaksınız. Bu ifadeleri öğrenmek, toplantılardaki performansınızı artıracak ve kendinize olan güveninizi pekiştirecektir. Unutmayın, dil öğrenme süreci sürekli pratik ve maruz kalma ile gelişir.

Toplantılarda Kullanılan 15 Önemli İngilizce Deyim

Aşağıda, iş toplantılarında karşılaşabileceğiniz veya kullanabileceğiniz en faydalı İngilizce deyimler yer almaktadır. Her deyimin İngilizce ve Türkçe karşılığını, ardından da basit bir kullanım örneğini bulabilirsiniz. Bu örnekler, deyimleri gerçek bağlamlarında nasıl kullanacağınızı anlamanıza yardımcı olacaktır.

• 1. Get the ball rolling - Başlamak, ilk adımı atmak

  Let's get the ball rolling with the first agenda item.

  - Gündemin ilk maddesiyle başlayalım.

  
  

• 2. On the same page - Aynı fikirde olmak, aynı anlayışa sahip olmak

  Before we proceed, let's make sure we're all on the same page.

  - Devam etmeden önce hepimizin aynı sayfada olduğundan emin olalım.

  
  

• 3. Go the extra mile - Ekstra çaba göstermek, fazladan gayret etmek

  We need to go the extra mile to meet this deadline.

  - Bu teslim tarihini karşılamak için ekstra çaba göstermeliyiz.

  
  

• 4. Think outside the box - Yaratıcı düşünmek, alışılmışın dışında çözümler bulmak

  We need to think outside the box to solve this problem.

  - Bu sorunu çözmek için alışılmışın dışında düşünmeliyiz.

  
  

• 5. Back to the drawing board - Baştan başlamak, planları yeniden gözden geçirmek

  Our proposal was rejected, so it's back to the drawing board.

  - Teklifimiz reddedildi, bu yüzden baştan başlamamız gerekiyor.

  
  

  

• 6. Cut corners - Maliyeti düşürmek için işleri savsaklamak, kaliteden ödün vermek

  We cannot cut corners when it comes to safety regulations.

  - Güvenlik düzenlemeleri söz konusu olduğunda savsaklama yapamayız.

  
  

• 7. The ball is in your court - Sıra sende, karar veya eylemin karşıya ait olması

  I've presented my ideas; now the ball is in your court. - Fikirlerimi sundum; şimdi top sende.

  
  

• 8. Bite the bullet - Zor bir durumu kabullenmek, acı çekmek

  We have to bite the bullet and accept the budget cuts.

  - Bu bütçe kesintilerini kabullenmek zorundayız.

  
  

• 9. Under the weather - Keyifsiz olmak, hasta olmak

  I'm feeling a bit under the weather today, so I'll be working from home. - Bugün biraz keyifsizim, bu yüzden evden çalışacağım.

  
  

• 10. Get something off your chest - İçini dökmek, söylemek istediğini söylemek

  If you have any concerns, please feel free to get them off your chest. - Herhangi bir endişeniz varsa, lütfen bunları rahatça dile getirin.

  
  

• 11. See eye to eye - Aynı fikirde olmak, anlaşmak

  We don't always see eye to eye on project strategy. - Proje stratejisi konusunda her zaman aynı fikirde olmayız.

  
  

• 12. Take something with a grain of salt - Bir şeyi şüpheyle karşılamak, tamamen inanmamak

  He tends to exaggerate, so I take his stories with a grain of salt.

  - Abartmaya meyillidir, bu yüzden hikayelerini biraz şüpheyle karşılıyorum.

  
  

• 13. Hit the nail on the head - Tam doğruyu söylemek, tam isabet etmek

  You've hit the nail on the head with that analysis, Michael.

  - O analizle tam isabet ettirdin Michael.

  
  

• 14. Once in a blue moon - Çok nadiren, ayda yılda bir

  We only meet once in a blue moon now that we work in different departments. - Artık farklı departmanlarda çalıştığımız için ayda yılda bir görüşüyoruz.

İş İngilizcesi Geliştirme İpuçları

Bu deyimleri öğrenmek harika bir başlangıç. Ancak etkili bir iletişim için bunları düzenli olarak kullanmak ve pratik yapmak önemlidir. İş İngilizcenizi geliştirmek için mobil öğrenme uygulamalarını kullanabilir, İngilizce konuşulan podcast'leri dinleyebilir veya İngilizce konuşulan ortamlarda bulunmaya çalışabilirsiniz.

Toplantılarda kendinizi daha rahat ifade etmek için, bu deyimleri günlük konuşmalarınıza entegre etmeye çalışın. Yeni kelimeler ve ifadeler öğrenmek, sadece dil becerilerinizi değil, aynı zamanda profesyonel gelişim ve kariyer ilerlemesi için de size önemli avantajlar sağlayacaktır. Unutmayın, sürekli öğrenme ve pratik, başarıya giden yolda en önemli adımlardır.

İş İngilizcenizi geliştirmek için Retha mobil uygulamasını indirin! İş dünyasında ihtiyaç duyacağınız İngilizce konuşma becerilerini, mini alıştırmalar ve konuşma pratikleri kolayca geliştirin.

App Store'dan İndir

Google Play'den İndir